Şengül'ün İkindi İkramı



Yeni ama sanki eski arkadaşlarımdan; Şengül:

 

Yeni arkadaşlar edinme sanırım hayatın gereklerinden ve belki  de cilvelerinden olsa gerek. Girilen her yeni ortam yeni arkadaşlar demek, tabii bu aynen karşımızdakiler için de geçerli. Yeni arkadaşlar; tam bir sürpriz paketi. Acaba frekans tutacak mı, acaba anlaşabilecek miyiz, acaba beklentilere karşılık verebilecek miyiz, acaba acaba… Yeni arkadaşlık muhabbet halkasına yeni bir hale mi ekleyecek, yoksa içeri girilemeyen, kapısının önünde çene çalınan, işi bitince de kapalı kapı haline geliveren bir eve mi dönecek?


Artık yeni mecralara heyecanla yelken açma dönemlerimiz geçiyor. Çevremizin kalabalık olması çok fazla bir şey ifade etmiyor, kaç gönülde yer bulduğumuz önem kazanmaya başlıyor. Birkaç dostum olsun, yeter diyorsunuz. Gerçekten de böylesi bir ortamda birkaç dost inanılmaz bir zenginlik. Hamdolsun, ben bu zenginliğe sahibim. Zaman zaman yeter diyorsunuz ama yetmiyor.


Tekdüzelikten kurtulmak bir yana, sevgi ve dostluk çemberi kendisi büyümek istiyor. Sevgiyi paylaşmak isteyen, saygıyı ilişkilerin temeline yaymak isteyen, yemede, içmede, duada, niyazda, hayat akışında birlikteliği görmek arzulayan inanç sistemimiz ve kültürümüz, camid bir hayata izin vermiyor malum.


Her yeni arkadaş yeni bir heyecan fırtınası demek. Bazen sizi ta iliklerinize kadar sarsabiliyor, bambaşka ufuklar açabiliyor, düşünce sisteminizi allak bullak edebiliyor, şaşkına çevirip ayaklarınızı yerden kesebiliyor. Sizin hayatınıza bile kendi damgasını vurabilecek kadar güçlü ve latif arkadaşlarla karşılaşmanın hazzını ancak yaşayan bilir. Diğer taraftan yaşanan hüzünler, uykusuz geceler, anlatılamayan, kelimelerin kifayetsiz kaldığı haller, ifade edilemeyen düşünceler ve lal kesilen duygular, işin diğer bir cilvesi sanırım.


Okumasını bilene her yeni arkadaş muazzam, müthiş bir kitap. Öyle bir kitap ki, her gün, her an konusu, kahramanı, olayları değişebilen, bir an neşeli, bir an hüzünlü, sizi içine çekiveren eşsiz bir eser. Siz de bizzat eserin içinde kendinizi zaman zaman bulduğunuzda memnuniyetiniz artmaktadır. Ne zaman ki o eserin ayrılmaz bir parçası haline gelirsiniz, aslında sizin gönlünüzde de o kişi kendine sağlam, emin ve engin bir yer bulmuş olur. Artık dostlar birbirlerinin gören gözü, işiten kulağı olurlar. Biraz görmez ve haber almazsanız içinizde büyüyen derin hasret sizi hayrete düşürür. Artık onunla bir şekilde haberleşebildiğinizde –ama maddi, ama manevi- cüzlerin külle dönüşüverdiğini idrak edersiniz.


Sevgili Şengül; evini ve gönlünü bana açtığın için sana can-ı gönülden müteşekkirim. Güler yüzün, samimiyetin, şıklığın, titizliğin ve sadeliğin ile özenli ve düzenli evinde tüm içtenliğinle gönül kapılarını bize sonuna kadar açtın. Senin gönlünde kendime küçücükte olsa mini minnacık da olsa bir yer edinebilmeyi çok isterim. Zira sen benim gönlümde, diğer güzide dostlarımın yanında yerini hemen alıverdin.   


Arkadaşımın  bizim için yaptığı çok ağır olmayan, tam da tadı damağımızda kaldı dedirtecek menü;


kıymalı börek

kırmızı biber salatası

zeytinyağlı biber dolması

çikolata soslu meyveli krep


'ten meydana gelmişti.


Kıymalı börek çok ama çok lezzetliydi; yani ben bile, genelde porsiyonların yarısını almayı kendine adet yapmış biri, Esma arkadaşım da, özellikle kilo almamaya özen gösteren biri olarak farkına varmadan 2.5 parça yiyivermişiz, neyse ki tatlıda bir porsiyonla dengeyi sağladık.


Böreğin tarifini özellikle sorduğumda, arkadaşım etin kurban eti olduğunu, kıyma haline bıçakla ince ince doğrayarak kendisinin getirdiğini yanı zırhladığını, iç malzemesinin kavrulmuş kıyma ve soğandan müteşekkül olduğunu ve sosunda et suyu olduğunu da söyleyince bu kadar lezzetin sırrını anladım, epeyce EMEK ve bolca SEVGİ…..


Çikolata soslu, içi muzla ve muhallebiyle doldurulmuş kakaolu krep nefis, lezzetli gayet hafif bir tatlı….


En kısa zamanda bu tarifleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım inş.



Get Adobe Flash player


Uygulama: 23.01.2011