Suna’nın  Kahvaltı  Sofrası

Özel bir insanda özel bir günün hikayesi:

Her ne kadar grubumuzdaki bütün arkadaşlarımızın on parmağında on marifet olsa da, Sevgili Suna’nın yıldızı başka parlıyor.

Eeee,  kolay mı  Hatay’ın kızı, Erzurum’un gelini, Ankara’nın kültürünü içselleştirmiş, nerede ne var ise hepsini  öğrenmiş, eli çabuk, becerikli, marifetli ve yaratıcı.

Kahvaltı günleri, ikindi çayları, hafta sonu toplantıları derken,  nefiz lezzetlerin bedeli zalim kilolar gizli gizli kendini hissettirerek artıyor.  Biz de bir karar aldık. Sağlık açısından, tabii ki hem beden sağlığı, hem de ruh sağlığı açısından. Kahvaltılar muhtelif kahvaltılıklardan, diğer toplantılar ise, üç çeşit ikramı  geçmeyecek şekilde hazırlanacaktı.

Tabii, hiç birimiz bu karara sadık kalamadık.

Böyle, çeşitli lezzetlerle hazırlanmış, adeta açık büfe olan, bir kahvaltı masasından, kim hepsinin teker teker tadına bakmak istemezki , hele iştahınız oldukça açık ise, hele  hele sevdiğiniz arkadaşlarınızla muhabbet ortamında  iseniz ve  arkadaşınız, sizin için sevgiyle emek  vererek size bu ikramları hazırlamış ise;

Görüyorsunuz her şey öylesine çekici ve her şey sizin inanılmaz aleyhinize ki ( ), sizi engelleyecek hiçbir şey mevcut değil,

Heyecanla oturmuş olduğunuz, ikramlarla dolu masadan, sadece gözünüzün doyması yetmiyor.

Gönlünüzün de doyması gerektiğini düşünüyorsunuz. Bir anda, yapmaya çalıştığınız rejimi bile unutuyorsunuz.

İştahlı bir arkadaşınızın da yanına oturduysanız, artık dayanacak kudretiniz kalmıyor.

Masaya oturuyorsunuz bir zaman sonra doyuyorsunuz, muhabbet devam ediyor,  masadan kalkamıyorsunuz, bir müddet sonra tekrar devam ediyorsunuz gerisini siz düşünün…

Yüce Allah ‘yiyiniz içiniz israf etmeyiniz ‘  diyor.

Çok şükür ki, misafirlikte yenilen yemeklerden hesap sorulmuyor da, oradan rahatlıyoruz.

Sevgili Suna’cığım; ellerine sağlık. Birkaç çeşidin tadına her ne kadar canım istemiş olmasına rağmen bakamasamda arkadaşlarımın candan muhabbeti, sımsıcak çayla buluşunca  doyulmaz ve unutulmaz bir ortam oluşturdu.

Kahvaltının ve tatlıların ardından yapılan, bol köpüklü Türk kahvesi  ve yanında sunulan çikolata maddi ve manevi sohbetlerle dolu dolu geçirdiğimiz günü  huzurlu bir şekilde noktalamamızı sağladı.